21 Ocak 2013 Pazartesi

Arda Batu'nun Hastalığı: Son durumlar...

Canım Oğlummm!!! Hastalıkla boğuşmaya devam ediyor.... Ama geçicek, ve bi daha olmaması için bu kez çok daha dikkatli olucam...

Daha önceden de yazdığım evde hava uygulaması yapıyoruz. Bu şekilde ventolin ve Pulmicort veriyoruz nebülizatör ile. Fakat birden yine içime kurt düştü. Çünkü çocuğum hırıltısı arttı gibi geldi. Öksürüğü de devam ediyor. Evet Metin Bey'in verdiği ilaçların ciddi yan etkileri oldu. Ama sanki gerçekten balgamı söküyordu. Çünkü ağzından burnundan oluk oluk çıkıyordu çocuğun. Şu anda Peditüs'ü verirken iki kez kustu ve baya balgam çıkardı. Fakat uzun zamandır öyle birşey yok. Umarım bu iyiye işarettir, ve umarım balgam kalmamıştır anlamına geliyordur. Fakat öyleyse neden hala hırıltı var.

Bu endişelerle bugün yine Metin Bey'i aradım. Size ulaşamamıştım, acile gittik, durumu anlattık. Yan etkilerinden dolayı nebülizatör ile ventolin ve pulmicort verdiler dedim. Doğru mu yapıyoruz dedim.
Aynı  etkiyi yapar ama biz nebülizatörü genellikle astımlı çocuklara veriyoruz demez mi!. iyice kurt düştü içime. Ama başladıysanız devam edin dedi. Özellikle bi zararı olur mu filan diye sordum. Hayır olmaz dedi.

Fakat ilaçlar Arda'yı hakkaten perişan etti. Havayı en azından rahatça veriyoruz uyurken. Bir de yan etkileri olmuyor. Bu arada Metin Bey Zaditen'i de vermeye devam edin dedi. Ona peditüs da kullandığımızı söylemeyi unuttum. Belki peditüs zaten akıntı giderici görevini görüyordur. Fakat, bir arkadaşımın daha bebeği bronşiyolit olmuştu. Ona da doktor Zaditen vermiş, antibiyotikle beraber. Sanırım ben de vericem.

Bu arada annemin tecrübelerine de başvurdum. Çünkü ben küçükken hep doktorlarda gezermişim. Bütün kışı neredeyse hasta geçirirmişim. Annem dedi ki biz sende öyle hırıltı olduğunda gazetenin üzerine bal sürerdik incecik ve onu çocuğun göğsüne yapıştırdık, ve sabaha kadar öyle tutardık dedi. Sabah kalktığında bişeyin kalmazdı dedi. Bende dedim bu kadar hızlı geçiriyorsa bi deneyeyim. Ne de olsa çocuğa balı yedirmiyorsun. Ayrıca balı vücut gazete varken ne kadar çekebilir ki? Fakat eşim izin vermez diye düşünerek, gece yerine gündüz yaptım. Akşama kadar böyle tutmayı planlıyorum. bakalım bir değişiklik olacak mı? Eğer gerçekten hırıltı giderse, eşim için de büyük sürpriz olacak. Fakat anne olarak bu sırrımı paylaşmayacağım kendisiyle. Tabi inşallah işe yarar.


İşte evde hava uygulamamızdan bir kare. Uyurken çok daha rahat oluyor. Uyanmıyor da. Rahatça yapıyoruz.

Bu arada uyandığında yavaş yavaş keyfi yerine gelmeye başladı. Ama gözleri hala bulanıktı ve pek gülmüyordu. Ana kucağında biraz sallandı. Babasıyla sohbetler etti. Sonra üşüyor diye endişelenerek üzerine bir pantolon yelek geçirdim. Kucağımda biraz tuttum. Kokusunu içime çektim. Onun da annesinin kokusunu almasını istedim. Emzirmeye çalıştım. Fakat çok iştahsızdı. Zaten geçen çarşamba 9 kilo olan çocuk, cumartesi günü 8850 çıktı. Yani 5 günde 150 gram kayıp.

Sonra burnuna Serum Fizyolojik sıktım. Biraz emdi. Karnını doyurdu. 


Daha sonra baktım epey açılmaya başladı. Oyuncaklarıyla oynayıp gülücükler atmaya başladı. Bir anne için başka bir mutluluk olabilir mi? Bundan daha güzel bir huzur yoktu. Keyfim yerine gelmeye başladı. Meğer oğlumun bir gülüşü benim için ne kadar değerliymiş. Bütün modum değişti. Tekrar umutlandım. Atlatıcak en kısa zamanda benim oğlum dedim. Onun adı Arda Batu. Güçlüdür dedim. 



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder