20 Kasım 2013 Çarşamba

Öhööö öhöööö meme istiyom

Şen kerata, gün gelecek bugünleri unutacaksın. Büyüyüp başına buyruk hareket edeceksin. Bi zamanlar meme için yalvardığını, annenin üstünü başınl paraladığını hatırlamayacaksın. Hata geçip karşıma yok ben dışarı çıkcam, yok şu kızla takılıcam diye başına buyruk haereket edeceksin. Annen kaç gece senin için uykusuz kaldı, ne fedakarlıklar yaptı bilmeyeceksin. 

Kafanı kırarım sözümden çıkmak yok, izinsiz gezmek yok, tutturmak karşı gelmek yok. 


7 Kasım 2013 Perşembe

Dünyanın en şebek çocuğu kim???? Tabi ki Arda Batu

Şu fotoğraflara da bakın. 


Özlem halasının öğrettiği bir hareket. Onu görür görmez bu kareketi yapıyor. Aaaaaaa diye de bağırıyor:)





Sıkıysa yakala

Arda Batu artık tam bir canavar. O küçücük adımlarla nasıl bu kadar hızlı hareket ediyor, nasıl bu kadar çok mesafe katediyor bilinmez. Resmen fizik kurallarına aykırı. 

Kendine evde bir sote yer de belirledi. Arda'nın sesi çıkmıyor, ortalıkta da görünmüyorsa bilgisayar masasının altındadır. Bir elinde wireless, öbür eliyle de bilgisayarın açma/kapama tuşuna devamlı olarak basmaktadır. 

Deli danalar gibi koşar, elinden tutulmasından nefret eder. Büyük adam oldu yaaa... 

Dışarı çıkmadan ayakkabılarının giyileceğini bilir. Gitmek istiyorsa ayakkabılarını anneannnesine getirir. Sonra da anneannesinin ayakkabılarını getirir. O da giysin ki dışarı çıkılsın. 

Bu arada merdivenlerden de artık normal çıkabilir. Önceden dizlerinin üstünde tırmanırsı. Şimdi terfi ettik. Artık dizlerini sadece koltuklara çıkmak için kullanıyor:)))


Hayvanları çok sever. Korkmaz. Kedileri köpekleri kovalar. Oyuncak sanıyor galiba onları.....








Eşşekçilik oyunu

Dün akşam işten geldiğimde asansörden şner inmez karşımdaydın. Evde durmamışson hep kapıya koşuyormuşsun. Kapı açılmayınca da ağlıyormuşsun. Anneciğini görünce ağzın kulaklarında gülüp durdun. Hemen üstüme atlayıp meme istediin:) canım benim


Sonra oyunlar, kahkahalar... 

Anneannen seni sırtıma bindirdi. Eşşekçişik oynadık. O ne kahkahalardı öyle. Gülmekten karnın ağrıdı mı acaba diye düşünmeden edemedim. Dizlerin ağrıdı indirdim seni. Ama yine çıkmaya çalıştın. Bayıldık bı oyuna. Önümüzdeki günlerde diz ve bel ağrısı çekme ihtimaline karşı kendimi hazırladım. Yeter  o kahkahaları sen hep at. 

Bu arada 4 gündür babacığında Adana'da. Seni çok özlemiş. Ben de ona ikinizin fotoğrafını yolladım. 


5 Kasım 2013 Salı

Yazamıyorum

Canım oğlum. Epeydir sana anı yazanıyorum. Nedeni yeni başladığım iş ve bu tempoya ayak uyduramamam. Şimdi artık merrobüsteki ölü zamanları böyle değerlendireyim dedim. 

İşe başladım  IGU'da. Her gün iki buçuj saat gidip iki buçuk saat geliyorum. Günde Toplam 5 saat çalıyor istanbul bizden. Birlikte geçireceğimiz güzel vakitlerinden. 5 saatte kimbilir kaç kez koşarak sarılırdın anneciğine, kaç kez saklandığım yerden bulurdun beni. Kaç coşku dolu kahkaha atardın ve kaç kez turlardın evi. 

Dün saba yetişemedim bile. Ben gelmeden anneannen uyutmuş seni. Sonra da ağlayarak uyanmışsın ve anneannen susturamamış seni. Aradığında trafikte sıkışmış durumdaydım. Elimden hiçbirley gelmiyordu. Kahrettim kendimi. Acaba terkedildiğini mi düşünüyor, acaba kızgın mı bana, çok mu özledi.... Ama malesef istanbul trafiği yine seni teselli edebilme hakkımı da elimden aldı. Benim hatam tabi. 5:30 da çoktım akşam. İl işte. Bir de trafik. Yetişemedim. Gece de ondan mıdır lmem çok ağladın. Yanına yatıp sarılınca sakinleşip uyudun. Sonra tekrar uyandın. Bütün gece keyifsizdin. Sonra ikiniz uyuyakaldık senin yatağında. Benim işler kaldı. Ama oğlumla uyudum. Ötesi var mı. O yüzden bugün de allah işlerimde yardım etti. Herşey yolunda gitti. 




4 Eylül 2013 Çarşamba

İlk ayrılık :((((

Gözyaşları içindeyim. Wings Lounge da oturmuş şarap içiyorum, sana yazı yazıyorum, ağlıyorum!

Az önce seninle pasaport kontrol noktası önünde vedalaştım. 3 gün ayrıyız. Üstelik bugün senin ilk doğumgünün. Dün kutlamış olsak ve doğduğun an yanında olmuş olsam da acılar içindeyim, çok canım yanıyor, şimdiden burnumda tütüyorsun....

Nasıl geçecek bu 3 gün bilmiyorum ama çok zor geçeceğini şimdiden görebiliyorum. Ne olur oğlum, beni unutma. Döndüğümde meme emmeye devam et. Sakın memeyi bırakma. En azından 2 yaşına kadar emzirmek istiyorum seni.

Bir de ne olur benim yokluğumu çok hissetme, ağlama. Mutlu ol anneannen ve babanla...

10 günden beri giydiğim pijama üstümü bıraktım evde. Beni özleyince onu kokla. Ben de senin resimlerine   bakarak geçireceğim bu 3 günü.... Ve diliyorum ki allah bizi bir daha bir gün bile ayırmasın oğlum.

Seni çok seviyorum.

İyi ki doğdun. iyi ki doğurdum seni....

saat 08:07! seni öptüm öptüm öptüm, kokladım, içime çektim. Masumca durdun, itiraz etmedin, seni doyasıya koklamama izin verdin. Teşekkür ederim oğlum.... Senin kokun gibi, bakışın gibi huzur yok.     Sen herşeyimsin, bitanemsin, canımın taaa derinisin....

Ne olur çabucak geçsin ub 3 gün

1 Yaşına gidiyoruzzz

Nasıl geçti habersizzzz o güzelim aylarııımmmmm. Ama hiç gözyaşı olmadı. Hep mutluluk hep mutluluk. Trajik doğum hikayem dışında oğlumla geçirdiğim bu yıl, hayatıma bedeldi. Ömrümün en güzel yılıydı.

Canım oğlum benim. Bak geçen yıl tam bu sırada oturmuş yemek yiyorduk masada. Baban, doğuma da az kaldı diyordu. Ben de içimden bu ses bu gece doğuracağımı söylüyor diyordum. Bir yandan da Sevil Halanla mesajlaşmıştık. Gelsin artık veled diyorduk....

Sonra, senin gelmene az vakit kaldığı için anneannen gelmişti. Ameliyatın etkileri daha çok belirgindi. Yüzünü hiç hissetmiyordu ve gözü de hala hareket etmiyordu... Epey zorlanıyordu.....

Sonraa bugün sana yorgan alacağım diye bir heyecanla yola çıktım. Eeee karnım burnumda bir hamile olarak babannenden bir yorgan almasını rica ettim. Fakat kendisi yorgana gerek olmadığını beyan edince ve Sevil Halacığın da bunu onaylayınca iş başa düştüüü... Eee daha dün yeni aldığım nevresim takımını neye geçirecektim. Oğlumu beklerken herşey tam takır hazır olsun istedim. Odası, çarşafları., kıyafetleriii.... Çünkü çoookkkk özel bir beyefendi bekliyorduk. İyi hazırlanmalıydık....

Bu sebepten geçen sene tam bugün çıktım yola. Yorgan alacağım kafaya koydum. Kadıköye kadar gitmişken bir de anneannenle Salı pazarı yapalım dedik. Zaten doktor da rahat rahat hareket edebileceğimi söylemişti. Yorganımızı aldık. Salı pazarına gidip alışverişimizi yaptıkkkk. Hamal tutup arabaya taşıttık.

Aaa pazardan bir de kahvenin yanına su getirmek için çoook şık bardaklar aldık.. Hemen onları yıkadık. Sonra ben havuza gitttim. O günkü yüzme turumu da yaptım.. Çıkarken havuzda teyzeler 'suda doğuracaksın valllahi' diye benimle şakalaşıyordu. İnşallah dedim çıktım eve.

İçimden bir ses bugün doğuracığımı söylüyor diye yineledim. Sonra annemi görmek için Burak geldi... Eee Rahime dedi, doğum ne zaman. Ben de dedim 'ben bugün doğururum'. Annem kahve yaptı, yeni aldığımız bardaklarda su getirdi. O sırada doğum odasını süslemek için hazırladığımız ağacın son kat boyasını babanın atmasını istedim... Tam o sırada Burak hastane odayı kendi süslemiyor mu dedi. Acıbademi aradım, süslüyor musunuz diye sordum. Hayır dediler. "Ben de zaten tüm süslerimi hazırlamıştım." dedim. O sırada baban ağacın boyamasını bitirdi. Ayağa kalktım. Bakayım düzgün boyamış mı diyee.... Ayağa kalkmamla bir suyum geldi. Banyoya koştum yanılmamışım. Sonra anneme dedim gidiyoruz. O da Osmana ve Burak'a söyledi.

Baban hastaneye giderken, yolu şaşırdı:))))))
Vardık. Hemen suni sancı fln fln. 10 saat ağrı çektim. Epidürali fil dozunda aldım. Hiç uyuşmadı... Ağrıları çekmeme rağmen, sabah 7.30 sezeryana alındım. En büyük hayallerimden biri seni ilk kendimin görmesiydi. Malesef olmadı. Benden önce seni herkes gördü..... Ama en azından ilk benim kucağıma geldin.

Doğumun 08:07

Şimdi bir burukluk var içimde. Çünkü yarın bir konferans için Fransa'nın Bordeaux şehrine gidiyorum. Planlarımızda seninle gitmek vardı. İlk doğumgününü Fransa'da kutlayacaktık. Sana bu yüzden Bulgar pasaportu çıkarmak için daha sen 4 aylıkken yola koyuldum. Ama ne yaptıysam olmadı. Pasaportun yetişmedi. Hatta babanın vizesi bile geldi. Kısmet böyleymiş desem de seni ilk kez yalnız bırakıyorum hem de böyle özel bir günde. En azından doğduğun an yanında olayım diye 5'ine aldım bileti. Yarın sabah beni havaalanına bırakacaksınız anneannen ve baban ile birlikte. Doğduğun saatlerde yanımda olacaksın. Sonra sana 3 gün anneannen ve baban bakacak. Beni unutma oğlum, ve beni affet. Seni yalnız bıraktığım için beni affettttt. Çok canım acıyor. Sensiz 3 gün nasıl geçecek bilemiyorum.

Doğumgününü anneannen ve baban ile birlikte bugün kutladık. Evi ufaktan süsledik ve pastayı önüne koyduk doya doya mıncır diye. Ve yine bu vesileyle de ilk kez çikolatanın ve kremanın tadına baktın. Çok sevdiğinden eminim. Babana, bana ve anneannene de ellerinle yedirdin.

ve İlan ediyorum... Bunu telafi etmek için sana 3 doğumgünü kutlaması yapıcam... Sen herşeye değersin benim güzel oğlum. Sen dünyanın en anlamlı şeyisin. Bitanemsin. Benim neşe kaynağımsın.





18 Ağustos 2013 Pazar

İlk adımlar

Aşkım benim. İlk adımlarını atmaya başladın. Bugün tam anlamıyla yürümeye başladığını söyleyebilirim. Tay tay durmadan, adım atmaya cesaret edebildin. Ben seni karşıda tuttum. Sen de bana yürüdün. Minik adımlarınla koşup annene sarıldın. Yaşasıınnnn!

4 Ağustos 2013 Pazar

Arda'nın Diş Buğdayı

5. aydan beri ne zaman dişin çıkacak da kutlayacağız diye bekliyordum! Baby shower gibi, bir diş buğdayı partisi yapacaktık, eğlenecektik ve sana da müthiş bir anı bırakacaktık oğlum. Ama senin dişler bir türlü gelmek bilemedi. İlk dişini 9. ayda çıkardın ve hemen arkasından diğerleri. Diş buğdayı partinde 5. dişin patlamaya hazırlanıyordu..

Baby shower partin geçen yıl tam bundan bir gün önceydi. 5 Ağustos. Ve sen gelenek olduğu üzere tam bir ay sonra, 5 Eylül'de geldin. Bu yıl da 4 Eylül yine sana özel bir gün oldu. Ve senin dişlerini kutladık....

Dişin biraz daha erken gelse daha kalabalık bir parti yapacaktım. Fakat  doğumgününe 1 ay kala yapılan partiye herkesi çağırmaya çekindim. Doğumgününde çağırırız diye düşündüm. Partinin organizasyonunu malum olduğu üzere yine Z&S Bakeshop'a verdim. Bu sefer gerçekten hiçbirşeyi ben hazırlamadım. bir buçuk ay süren kuşadası tatilinden daha yeni döndük ve Z&S Bakeshop'tan Zeliha ve Seniha ablaların sayesinde, eksiksiz parti organizasyonunu yaptık....Parti süslerini, kurabiyelerini herşeyi onlar hazırladı. Ben de hepsini çok beğendim. Gelen herkese çooookkkk teşekkür ederim....

Sevgili Oğlumm!

Tam bir prens gibiydin. Seniha'nın yaptığı badi ile damatlar gibiydin. Mutluydun. Gülücükler saçıyordun.

Tamam kabul ediyorum. Önce biraz şaşkındın. Ev kalabalıktı ve sen ilginç ilginç etrafına bakıyordun. Bak bu şaşkınlığın ve masumluğun yüzüne nasıl yansımış babişkonla çekildiğin bu fotoğrafa. Diş buğdayı partisi ya bu. 5. dişin de yolda. Kaşındığı için de elin hep ağzında....




 Sonra babişkonun elinden kurtuluppppp, Haydi Parti başlasınnnn!


Parti hazırlıklarına gelince, yukarıda da dediğim gibi herşey Z&S Bakeshop'tan... Kurabiyelere bayıldım. Görüntüleri kadar lezzetleri de bir harikaydı. Sen de tadına bakmayı ihmal etmedin. Hem de ambalajını dişinle kopararak:) Tabi şeker hamuru var üstünde. Tatlı tatlı. Çok sevdin.























Pastanın yuvarlak olması benim tercihimdi. Genellikle diş buğdayı partilerinde diş şeklinde pastalar görüyordum. Öyle yapılacaktı fakat ben o konseptten sıkıldım. Kırmızı mavi beyaz  renklerine uyan konsepte uygun bir pasta istedim. Sonuç buydu. Gerçekten çok sevdim... Yumurta alerjisine rağmen tadına bakmaktan kendimi alamadım. Harikaydı!

 Partimizin hazırlıkları sürerken, konu mankeni olarak Arda Batu gülücükler saçmaya devam eder....

 


 Bu güzel mutlu anda, aile portresi olmazsa olmazzzz!



 




 Banner'i yapan da yine Z&S Bakeshop'un  Z üyesi yani Zeliha. Eliyle hepsini kesmiş yapmış....

Ahhh ahh benim emektar ağacım. Arda'nın doğum odası süslemesi için hazırlamştım bunu. 3 kat boyadım. Yine de içime sinmedi. bir kez daha eşime boyattım. Düzgün boyamış mı diye kontrol ederken eğildiğim anda suyum gelmişti ve hastaneye koşmuştum:) Hey gidi günler heyyyy. Şimdi de diş buğdayı için kullanılıyor....
Üzerindeki kırmızı keseciklerde de Z&S Bakeshop'un hazırladığı, elleriyle yaptığı lavanta sabunları var.... Çekmecelerine koymak üzere misafirlere hediye edildi....






 









İçecekler için de etiket hazırladık. Kapkeklerin üzerine de konsepte uygun puantiyeli şeker hamurları attık. Ayy şu arkada bulanık da olsa görünen Kerem afacanına bakar mısınızz....






Bu sefer peçeteliklerimiz de vardıı. Hem de çok şıktı.... Arda için herşey düşünülmüştü... Sağolsun Z&S Bakeshop.... Sadece pasta kurabiye ve kapkeklerde değil, organizasyon işinde de 10 üzerinden 10 almayı başardı.





İşte Partiyi parti yapan misafirlerimizzz. Defne Nil ve İnci bir küstü bir barıştı ama genel olarak güzel güzel oynadı....

Tabii ki çerçevemiz meydana çıkmazsa olmaz. Bunu da baby shower için hazırladım. Hastane odası için de kullandım ve şimdi de sıra diş buğdayında. Doğumgününde de tabii ki kullanılacak etiketleri değiştirilerek...





 Bu sefer Hande teyzesi ile pek bir iyiydi arası. Allah nazarlardan korusun!




Şu mutluluğa bakar mısınız. Nasıl güleceğini şaşırdın oğlum yaa...

 Özge ile çekilen fotoğraflarda hep bir çılgınlık. Neden acaba. İsyanın kime oğlummmmm. Deliye döndü mutluluktan deli...


Benden selam olsun Bolu beyi'ne... Rahmetli dedem Leyla'yı her yolcu ettiğinde bunu söylerdi.


Veeee sıra gelir meslek seçiminee.......

Arda depar aldı. Hedef ilk saniyeden belliydi. Makası alacaktı. Yani modacı olacaktı. Ama olmaz ki. Ben senin beyin cerrah olmanı istiyorum oğlum. Üstelik biliyorsun benim için çok önemli bir anlamı var. O yüzden ben bunu cerrah makası olarak yorumluyorum. büyüyünce anneni utandırma olur mu? Türkiye'nin en iyi beyin cerrahı olmalısın.



Arda'nın seçiminden memnun olmayan anne, ikinci bir seçim yapma şansı verir. Annenin isteği Arda'nın ilaç kutusunu seçmesidir. Fakat Arda ikinci denemede yine Annesinin ideallerini hiçe sayarak Kasımpaşaspor anahtarlığını seçer. Tamam oğlum, futbolcu olmana bir itirazım yok. Ama bari daha iyi bir takım seç yafff...






Sıra geldi pastayı kesmeye. Ben elimde bıçak ne olur ne olmaz, Arda'yı sıkı tutayım derken........

Hoopppp, Arda'nın eli kapkeklerin kremasındaaaa.....Arda her zamanki gibi hedefi şaşırttı....



Kurabiyelerin tadına bakılmazsa olmaz değil mi?







Partimiz bitti. Anne üzerini değiştirdi. Ama anneyle bir aşk pozu vermeden olmaz... Canım oğlum. Annen seni çok seviyor. Her zaman da sevecek. Herşey senin için. Sana güzel anılar, güzel bir gelecek bırakmaktan daha başka bir amacım yok. Bilmiyorum belki sen büyüyünce zaman zaman çatıştığımız olacak. Belki arada küseceksin bana. Ama bil ki benim senden daha çok değer verdiğim hiçbirşey ve hiçkimse yok hayatta. Babanın ve benim yegane amacımız senin mutluluğun. Senin bir gülüşün dünyalara bedel. Her türlü sıkıntıyı unutturuyor ve içimizi derin bir huzurla kaplıyor... Umarım biz de sana bu güveni ve mutluluğu sağlayabiliriz ve sağlayabiliyoruzdur. Söz veriyorum annen her anının özel geçirmen için elinden gelen herşeyi yapacak. Sen benim mutluluğuma mutluluk kattın, ve beni 'Anne' yaptın. Daha ne isterim.... Sen hep mutlu, sağlıklı, huzurlu ve başarılı olllllll. Canım oğlum benim.