4 Eylül 2013 Çarşamba

İlk ayrılık :((((

Gözyaşları içindeyim. Wings Lounge da oturmuş şarap içiyorum, sana yazı yazıyorum, ağlıyorum!

Az önce seninle pasaport kontrol noktası önünde vedalaştım. 3 gün ayrıyız. Üstelik bugün senin ilk doğumgünün. Dün kutlamış olsak ve doğduğun an yanında olmuş olsam da acılar içindeyim, çok canım yanıyor, şimdiden burnumda tütüyorsun....

Nasıl geçecek bu 3 gün bilmiyorum ama çok zor geçeceğini şimdiden görebiliyorum. Ne olur oğlum, beni unutma. Döndüğümde meme emmeye devam et. Sakın memeyi bırakma. En azından 2 yaşına kadar emzirmek istiyorum seni.

Bir de ne olur benim yokluğumu çok hissetme, ağlama. Mutlu ol anneannen ve babanla...

10 günden beri giydiğim pijama üstümü bıraktım evde. Beni özleyince onu kokla. Ben de senin resimlerine   bakarak geçireceğim bu 3 günü.... Ve diliyorum ki allah bizi bir daha bir gün bile ayırmasın oğlum.

Seni çok seviyorum.

İyi ki doğdun. iyi ki doğurdum seni....

saat 08:07! seni öptüm öptüm öptüm, kokladım, içime çektim. Masumca durdun, itiraz etmedin, seni doyasıya koklamama izin verdin. Teşekkür ederim oğlum.... Senin kokun gibi, bakışın gibi huzur yok.     Sen herşeyimsin, bitanemsin, canımın taaa derinisin....

Ne olur çabucak geçsin ub 3 gün

1 Yaşına gidiyoruzzz

Nasıl geçti habersizzzz o güzelim aylarııımmmmm. Ama hiç gözyaşı olmadı. Hep mutluluk hep mutluluk. Trajik doğum hikayem dışında oğlumla geçirdiğim bu yıl, hayatıma bedeldi. Ömrümün en güzel yılıydı.

Canım oğlum benim. Bak geçen yıl tam bu sırada oturmuş yemek yiyorduk masada. Baban, doğuma da az kaldı diyordu. Ben de içimden bu ses bu gece doğuracağımı söylüyor diyordum. Bir yandan da Sevil Halanla mesajlaşmıştık. Gelsin artık veled diyorduk....

Sonra, senin gelmene az vakit kaldığı için anneannen gelmişti. Ameliyatın etkileri daha çok belirgindi. Yüzünü hiç hissetmiyordu ve gözü de hala hareket etmiyordu... Epey zorlanıyordu.....

Sonraa bugün sana yorgan alacağım diye bir heyecanla yola çıktım. Eeee karnım burnumda bir hamile olarak babannenden bir yorgan almasını rica ettim. Fakat kendisi yorgana gerek olmadığını beyan edince ve Sevil Halacığın da bunu onaylayınca iş başa düştüüü... Eee daha dün yeni aldığım nevresim takımını neye geçirecektim. Oğlumu beklerken herşey tam takır hazır olsun istedim. Odası, çarşafları., kıyafetleriii.... Çünkü çoookkkk özel bir beyefendi bekliyorduk. İyi hazırlanmalıydık....

Bu sebepten geçen sene tam bugün çıktım yola. Yorgan alacağım kafaya koydum. Kadıköye kadar gitmişken bir de anneannenle Salı pazarı yapalım dedik. Zaten doktor da rahat rahat hareket edebileceğimi söylemişti. Yorganımızı aldık. Salı pazarına gidip alışverişimizi yaptıkkkk. Hamal tutup arabaya taşıttık.

Aaa pazardan bir de kahvenin yanına su getirmek için çoook şık bardaklar aldık.. Hemen onları yıkadık. Sonra ben havuza gitttim. O günkü yüzme turumu da yaptım.. Çıkarken havuzda teyzeler 'suda doğuracaksın valllahi' diye benimle şakalaşıyordu. İnşallah dedim çıktım eve.

İçimden bir ses bugün doğuracığımı söylüyor diye yineledim. Sonra annemi görmek için Burak geldi... Eee Rahime dedi, doğum ne zaman. Ben de dedim 'ben bugün doğururum'. Annem kahve yaptı, yeni aldığımız bardaklarda su getirdi. O sırada doğum odasını süslemek için hazırladığımız ağacın son kat boyasını babanın atmasını istedim... Tam o sırada Burak hastane odayı kendi süslemiyor mu dedi. Acıbademi aradım, süslüyor musunuz diye sordum. Hayır dediler. "Ben de zaten tüm süslerimi hazırlamıştım." dedim. O sırada baban ağacın boyamasını bitirdi. Ayağa kalktım. Bakayım düzgün boyamış mı diyee.... Ayağa kalkmamla bir suyum geldi. Banyoya koştum yanılmamışım. Sonra anneme dedim gidiyoruz. O da Osmana ve Burak'a söyledi.

Baban hastaneye giderken, yolu şaşırdı:))))))
Vardık. Hemen suni sancı fln fln. 10 saat ağrı çektim. Epidürali fil dozunda aldım. Hiç uyuşmadı... Ağrıları çekmeme rağmen, sabah 7.30 sezeryana alındım. En büyük hayallerimden biri seni ilk kendimin görmesiydi. Malesef olmadı. Benden önce seni herkes gördü..... Ama en azından ilk benim kucağıma geldin.

Doğumun 08:07

Şimdi bir burukluk var içimde. Çünkü yarın bir konferans için Fransa'nın Bordeaux şehrine gidiyorum. Planlarımızda seninle gitmek vardı. İlk doğumgününü Fransa'da kutlayacaktık. Sana bu yüzden Bulgar pasaportu çıkarmak için daha sen 4 aylıkken yola koyuldum. Ama ne yaptıysam olmadı. Pasaportun yetişmedi. Hatta babanın vizesi bile geldi. Kısmet böyleymiş desem de seni ilk kez yalnız bırakıyorum hem de böyle özel bir günde. En azından doğduğun an yanında olayım diye 5'ine aldım bileti. Yarın sabah beni havaalanına bırakacaksınız anneannen ve baban ile birlikte. Doğduğun saatlerde yanımda olacaksın. Sonra sana 3 gün anneannen ve baban bakacak. Beni unutma oğlum, ve beni affet. Seni yalnız bıraktığım için beni affettttt. Çok canım acıyor. Sensiz 3 gün nasıl geçecek bilemiyorum.

Doğumgününü anneannen ve baban ile birlikte bugün kutladık. Evi ufaktan süsledik ve pastayı önüne koyduk doya doya mıncır diye. Ve yine bu vesileyle de ilk kez çikolatanın ve kremanın tadına baktın. Çok sevdiğinden eminim. Babana, bana ve anneannene de ellerinle yedirdin.

ve İlan ediyorum... Bunu telafi etmek için sana 3 doğumgünü kutlaması yapıcam... Sen herşeye değersin benim güzel oğlum. Sen dünyanın en anlamlı şeyisin. Bitanemsin. Benim neşe kaynağımsın.