12 Nisan 2013 Cuma

Bahar Geldi Hoşgeldi

Arda Batu yazın sonunda doğdu. Hala sıcak olmasına rağmen, bir yaz havası yaşamadı henüz. Baharı da anne karnında geçirdiği için, annesiyle birlikte güzel bir Amerika seyahati yapmıştı ve dönüşte, tezinin düzeltmelerini bitirmek için, masa başında saatlerce oturmuştu. O yüzen Arda için nisan ayı gezme ayı, mayıs ayı da oturma ayı gibiydi. Arda da tam öyle yaptı. Tıpkı benim geçen yılki Amerika seyahatindeki enerjim gibi, Arda da nisan ayında çok enerjikti. Mayıs ayında da durgun olacağa benziyor. Bakalım. İnşallah da öyle olur...

Bahar havasını alır almaz soluğu dışarda aldık. Her zamanki gibi Caddebostan'a gittik.  Zafer'lerin evine arabayı park ettik. Yakındaki manavdan çilek ve eriklerimizi aldık. Koyulduk caddeye doğru yola... Bu arada rengarenk manavın önünde Arda Batu'nun iki karesini çekmeyi de ihmal etmedik.


Bu turun en güzel yanı da, geçen yıl hamileyken katıldığım Lale Festivali'ne bu yıl oğluşumla katılmamız oldu.
Fakat bu yıl,  Emirgan korusu yerine Göztepe parkına gittik. Sanırım bundan sonra da Emirgan korusuna gitmeyi tercih etmem. Göztepe parkındaki laleler Emirgan'ı hiç aratmıyordu....






 Şu mutluluğa bakar mısınız? Bahar mutluluğu da nedir bu diyecem ama bu mutluluk tamamen benim kadrajın arkasında yaptığım şebek hareketlerden kaynaklanıyor. Ama eminim Bahar'ın mutluluğu da vardır. Nitekim bu Arda'nın ilk baharı, ve bu bakar rengi bir arada gördüğü ilk an...

Üstteki karede Arda'nın yüzünü, o gözlerinin kapanıklığını çok sevdim. Koymadan edemedim.

 Biri bana söylesin Allah Aşkına... O dil nasıl öyle yan dönüyor her seferinde? Nasıl bir cilve şeklidir yaaaa.... Tatlı oğlum benim...







Bu arada, o gün anladım ki Arda artık yabancılardan korkuyor. İlk başta arabasında sakin takılmasına rağmen, arabasından fotoğraf çekmek için çıkarttığımızda tahammül sınırı çabuk doldu. Adana'da dedesinin fabrikasındaki çimlere oturmayı reddetmişti. Fakat bu sefer bir itirazı olmadı. Ancak, Arda gibi maviş (Turkuaz mavisi) bir sevimli kız Arda'nın yanına gelip Arda'yla ilgilenmek için bir çığlık atınca, Arda kızdan korktu ve ondan sonra da kendine gelemedi. İşte benim bayıldığım, Arda'nın önce ilgilendiği, sonra da çığlığından korktuğu tatlı cadı...







Üstelik, bu olaydan sonra keyfi tamamen kaçtı. Yeni birini gördükçe ağlıyordu. Parkta Arda'yı kucakta taşımak  zorunda kaldık ve yatırdığımızda da yüzü dışa dönük pozisyonda yeni birini görünce hep içlendi. Biz de pusetini kendimize doğru çevirdik. bizi görünce sakinleşti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder