20 Mayıs 2013 Pazartesi

Yumurta Alerjisi

Daha önce ek gıdaya başladığımızda yumurtayı sorunsuz vermiştim. Bir güzel yiyordu. Fakat, memeyi bırakıyor endişesiyle ek gıdayı kesmiştik.  İki hafta gibi bir aradan sonra tekrar ek gıdalara başladık. Fakat bu kez doktorumuz daha yavaş başlamayı tavsiye etti. Önce sebze çorbasına başlayalım, onu takip eden hafta da kahvaltıya tekrar başlarız dedi.

Bu arada İzmir'e gittik. İzmir'de çorbasını yaptık. Fakat Menderes'teki bahçemizde kendi yetiştirdiğimiz tavuklardan alınan, mis gibi köy yumurtaları varken, ben tam yedirmesem de, yumurtanın da bir tadına baktırayım dedim. İki pirinç tanesi kadar yumurta verdim. Arkasından da uyudu ve uyanır uyanmaz yengemlere gittik. Orda da yengemin gazına gelip, karpuz yedirdim ve 'deresuyu' içirdim. Eve geldiğimiz de de öğlen uykusunu uyuttuk ve uyandığında alıp oyun oynaması için salona getirdik. Arkadaşım Hatice de oğluyla birlikte gelmişti. Oyun oynarken birden ağız dolusu kustu. Çok yersiz anlamsız buldum ve püskürterek kustuğu için endişelendim. Doktorla konuştum. Sudan olduğuna emindim... Bundan sonra sebze çorbasına da başlamayı bir iki gün ertelemeye karar verdim çünkü miğdesinin toparlanmasına izin vermeliyiz diye düşündüm. Doktorumuz da bunu onayladı.

Takiben iki gün sonra çorbasına başladık. Onun dışında hiçbirşey vermedim. Fakat bir hafta sonra sabah annem yine çay kaşığının ucuyla yumurta tattırdı. Yine köy yumurtası tabi... Annem uyuttu, ben de dışardaki bazı işlerim için çıktım. Fakat annem arayıp tekrar kustuğunu söyledi. Öyle olunca yumurtaya alerjisi olduğunu anladım. Çünkü o gün başka hiçbir besin vermemiştik. Hatta çorbasını bile henüz içmemişti. Eve geldiğimde önceki kustuğu günden çok daha bitkindi. Rengi bembeyazdı. Hali yoktu. O kadar ki ayağa kalkmak için elini bile uzatamıyordu. Meme verdiğimde ağzını açacak mecali yoktu. Sonra zor bela bir iki damla emzirdim. Emdikçe açıldı. Sanırım 100 cc kadar içti. Sonra o gün bizi evine ziyaret için bekleyen kuzenim Leyla'yı arayıp, gelemeyeceğimizi, Arda'nın iyi olmadığını söyledim. Fakat ben daha telefonla konuşurken emdiklerinin hepsini bir çırpıda kustu. Doktoru aradım, aynı şeyin devamı olduğunu, endişelenecek birşey olmadığını söyledi. Köy yumurtasının normal yumurtadan ağır olabileceğini, bu nedenle daha önce verdiğim yumurtaya değil, buna reaksiyon göstermiş olabileceğini söyledi....

Bu yüzden, dedim şehir çocuğu herhalde, bizi köy yumurtası değil, şehir yumurtası paklar. Daha önce verdiğim gibi keskinoğlunun yumurtasından aldım. Kaynattım. bir çay kaşığı kadar yedirdim. Sabah uykusu için yatırdım. Bir saat 15 dakika sonra gittiğimde uyanmış, tavana bakıyordu ve kulağıyla oynuyordu. Uyku arası herhalde deyip müdahale etmedim. 5 dakika sonra tekrar gittiğimde yüzüstü dönmüştü. Bir iki kere kafasını kaldırdı. Ben de herhalde uykuya dalmaya çalışıyor deyip, yine müdahale etmedim. İçeri gittiğim gibi hafif bir ağlama sesi duydum. Tamam uyanmış demek ki sıkıldı deyip almaya gittiğimde ise bir baktım ki yüzüstü yatarken meğer yatağa kusmuş. Yediği tüm yumurtaları çıkarmış. Hali de fena. Hala kusmak istiyor fakat kusamıyor. Doktoru aradım Motilium diye bir şurup tavsiye etti. Aldım, verdim fakat şurubun çok etkisi olduğunu zannetmiyorum. 1-2 saat kadar kusmak için çabalayıp kusamadı. Ben de İzmir'de yaptığım gibi ağzının tadını değiştirmek için önce biraz elma suyu içirdim ve arkasından emzirdim. Emdiği tüm sütü çıkaracağını biliyordum ama sütle birlikte, çıkamadığı balgamları da çıkaracak ve bulantıdan kurtulacak diye düşünüyordum. Hakikaten de öyle oldu. Arda kustu ve o kusmadan sonra toparladı....

Akşama yine sebze çorbasını yedirdim. Tam yedirirken kaka yaptı. Bir anda tüm odayı yumurta kokusu aldı. Altını açtığımızda da kakası dehşet derecede yumurta kokuyordu. İnanamadım. Bir çay kaşığı bile etmeyecek miktarda yumurta nasıl bu kadar etkili olabiliyordu.

Bir de şöyle birşey var. Ben önceden yumurtayı daha iyi haşlamıştım. İzmir'de biri kayısı kıvamında vermek gerektiğini söyledi. Ben de ondan sonra çocuğu tıkamasın diye biraz daha az pişirmeye başladım. Acaba öyle olunca bakteri mi geliştirdi. Bu da Seyhan'ın hatırlattığı birşey, ve oldukça mantıklı geldi bana. Bence yumurta çok iyi haşlanmalı. Ayrıca iyi haşlanmış yumurta ağızda rahatça dağılıyor. Çocuğu tıkamaması için benim önceden yaptığım gibi arkasından pekmez ve su vermek yeterli bence.

Bir daha yumurta mı? Tövbeee demiyecem. Çünkü 2 ay aradan sonra tekrar deneyecem. Fakat anladım ki çocuk öğürdüğü zaman zorlamamak lazım.  Çünkü daha önce itirazsız yediği yumurtayı, bu kez yememek için direndi fakat ben onu zorladım. Özür dilerim oğlum.... Bir daha yapmayacağım. Söz.... İki ay sonra denediğimiz de eğer istemezsen seni zorlamayacağım.... Bugün çok korktum gerçcekten. Yalnız olsama çok panik olurdum. Allahtan ki komşum Seyhan vardı. Destek oldu. Çok teşekkürler kendisine. 

2 yorum:

  1. Yeniden çoook geçmiş olsun, damadıma kıyamam..

    Öyle omzunda kafasını kaldıramayacak kadar baygın halde görünce kötü oldum seni düşenemiyorum bile Tekrarı olmasın çok geçmiş olsun..

    YanıtlaSil
  2. Sağol canım ya... Gerçekten bir yumurta nasıl bu hale getiriyor anlamak zor. Desteğin için tekrar teşekkür ederim.

    YanıtlaSil